HER SES BİR NEFES

Dün akşam ‘HER SES BİR NEFES 4’ isimli sosyal sorumluluk projesi fotoğraf sergisini gezdim Metro City AVM'nde. İsminden de anlaşılacağı gibi bu projenin dördüncüsü. İlk üç sergiyi gezme fırsatım olmamıştı ama gazete ve internetten takip edebilmiştim.

Proje Polisan Boya’nın katkıları ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Türkiye'deki kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Mesleklerinde başarılı, güçlü ve ünlü kadınlar bir araya geliyor.

Proje 2012'de 'HER SES BİR NEFES 1' olarak başladı. Konsept belirleniyor ve projeye katılan her sanatçı bu konsept için poz veriyor. İlk konseptte yüzlerini streç filmle kapatan sanatçılar yer alıyordu, bu susturulmuş ve sindirilmiş kadınları simgeliyordu. İkinci konsept sessiz çığlıklardı.

     

2013 yılında "HER SES BİR NEFES 2" adıyla ikincisi düzenlendi. Bu kez ilk konseptte puslu ve kirli bir camın ardından bakan sanatçılar, toplum dışına itilmiş, susturulmuş ve baskılanmış kadını simgeliyorlardı. Kadının bireysel engellenmelerini özgür ve doğal ifadeleriyle anlatıyorlardı. İkinci konseptte ise ağın içinde poz veren sanatçılar kadının engellendiğini dile getirirken, bu sorunun toplumsal bir bilinçle ve eğitim ağıyla çözülebileceğini ifade ediyorlardı. Kadın sorunlarının aslında bireysel olmadığını, adeta balık ağına yakalanan ve yine toplumsal engeli hisseden kadının yalnız kalmadığını, bunun aynı zamanda toplumsal bir yara olduğunu gözler önüne seriyorlardı.

                       

2013 yılında artan kadına şiddet vakalarına bir son vermek amacıyla Kasım ayında "HER SES BİR NEFES 3" adıyla üçüncüsü düzenlendi. 66 ünlü ‘’Kadına Şiddete HAYIR!’’ pozu verdi. Projede eşleri tarafından öldürülmüş kadın karakterleri canlandırıldı. Hülya Avşar, 7 Aralık 2010'da tecavüze uğradığı ve şiddet gördüğü eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı, Burcu Esmersoy ise Manisa'da yine kocası tarafından 6 Ekim 2011'de öldürülen Şefika Etik olmuştu.

   

Projeler ünlü kadınların fotoğraflarını eğitim eksikliği, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sağlık, çocuk gelinler, taciz, ekonomik bağımlılık, aile içi şiddeti gibi konulardaki sosyal mesajları ile desteklendi.

Bu yılki fotoğraf ve mesajlardan bazılarını paylaşmak istiyorum.

                     

                        

              

 
‘Eğer bir yerlerde bazı kadınlar susmak zorunda kalıyorsa, onların sesi biz olabiliriz ve olacağız.’ (Tanem Sivar)

‘Adalet duygusu kadınla başlar.’ (Yeşim Salkım)

‘Kadına kalkan her el ve yapılan kötü muamele topluma yapılmış sayılır. Hepimizi kadınlar doğurur ve yetiştirir. Kadınlarımız ne kadar iyi şartlarda yaşar ve iyi ruh halinde olursa bu tüm topluma yansıyacaktır.’ (Ayça İnci)

Erkekler şimdi lütfen 'Hayatınızda bir gün bile kadın olmanın ne demek olduğunu' düşünün. Ayakları üzerinde durmak isteyen bir birey, eş ve anne olduğunuzu hayal edin. Cinsiyet ayrımcılığı yapmayın, kadına İNSAN olarak bakın ve görün.

İmkan bulduğunuzda sergiyi gezmenizi öneririm, şimdiden iyi seyirler...

Sevgiler...

Seçil